EFES
İzmir’in 70 kilometre güneyinde, Küçük Menderes deltasında yer alan Efes
Antik Kenti’nin tarihi, arkeolojik buluntulara göre İÖ 5000 yıllarına
kadar dayanıyor. En önemli yapıları Amfitiyatro, Celcius Kütüphanesi,
Odeon Meydanı, Artemis Tapınağı ve Yamaç Evleri. Meryem Ana’nın da
Efes’e geldiği söyleniyor. Jüri üyemiz Faruk Pekin; “Pagan, Hıristiyan
ve Doğu Roma döneminin en abideli kenti.” diyor. Mehmet Yaşin ise “24
bin kişilik muhteşem tiyatrosunda hayallere dalabilmek için gidilmesi
gereken bir antik şaheser” diyor. Selçuk Efes Müzesi’ndeki belli başlı
eserler arasında Efes Artemis heykeli, yunuslu Eros, tavşanlı Eros, Eros
başı, mermer Artemis heykeli, Mısırlı rahip heykeli, İsia heykeli,
çeşitli mitolojik tanrı heykelleri ve Sokrates başı bulunuyor. Haftanın
her günü 08.30-18.30 arası ziyarete açık. Bilet fiyatları yerli ve
yabancı turistler için 5 lira.
BAFA GÖLÜ
Ege bölgesinin en büyük gölü olan Bafa Gölü’nün etrafında yapılabilecek
pek çok aktivite var. Doğa yürüyüşleri yapabilir, kuşları izleyebilir,
kamp kurabilirsiniz. Gölde üzerinde manastır kalıntıları bulunan adalar
yer alıyor. Kalıntıların çoğu Kapıkırı Köyü’yle içiçe. En görkemlisi,
Helenistik dönemden kalan surları. Köyün içinde, artık kullanılmayan
Kapıkırı İlkokulu’nun biraz üzerinde, kente hakim kayalık bir tepede
Athena Tapınağı yükseliyor. Herakleia’nın Agora’sı ilkokulun bahçesinde.
Söke’ye 25 kilometre mesafedeki Bafa Gölü, 60 kilometrekare alana
yayılıyor. Denizle bağlantısı nedeniyle Bafa Gölü’nün suyu biraz tuzlu,
biraz da tatlı.
AFRODİSYAS
Antik kent, Aydın’ın Karacasu İlçesi, Geyre Beldesi’nde denizden 600
metre yüksekteki bir platoda yer alıyor. Gladyatör dövüşlerinin
yapıldığı Stadyum, Agora, Hadriyan Hamamları, on bin kişilik tiyatro
kentin en önemli binaları. Tavit Köletavitoğlu “Dünyada en iyi korunmuş
bir stadyumu ve yöre mermerlerini kullanan bir heykel okulu var” diyor.
Yıldırım Güngör ise “Bergama ve Efes ile birlikte Batı Anadolu’nun en
görkemli şehri bence” diyor. Müzede Roma, Bizans ve Erken İslami Devir
eserlerini görmek mümkün. Her gün 08.30-19.00 arası açık. Karacasu’dan
Afrodisias’a her gün dolmuş kalkıyor. Bilet fiyatları yerli ve yabancı
turistler için 8 TL
BERGAMA ANTİK KENTİ
Bergama ’nın adını kahraman Pergamon ’dan aldığına inanılıyor. Bergama,
kapısında “Tanrılar Adına, Ölüm Buraya Giremez!” yazan dünyanın ilk
büyük sağlık merkezi Asklepion’un kurulduğu yer. Dünyanın en dik
amfitiyatrolarından birini barındırıyor. 1870’lerde Ege’den Almanya’ya
taşınan ünlü Zeus Sunağı bugün Berlin’deki Bergama Müzesi’nde. Bergama
merkezine 1 kilometre mesafedeki Kızıl Avlu, Helenistik çağda ünlü bir
krallık ve sanat merkezi olan Bergama Akropolü, Bergama Kalesi, Trian
Tapınağı en çok ilgi gören yerleri. Jüri üyemiz Yaşar Aksoy;
“Bergama’nın, 200 bin rulo kitaptan oluşan evrensel kütüphanesi
görülmeye değer” diyor.
SEFERİHİSAR
Türkiye’nin ilk yavaş şehri olmak için Citta Slow International’a
başvuran Seferihisar, M.Ö. 3 bin yıllarına kadar uzanan tarihsel
zenginliği bir yana, Ortaçağ’dan kalma kalesi ve kale duvarları içindeki
yerleşimiyle, Ege’nin dikkat çeken bir yöresi. Büyük bölümü düzenli bir
görünüme sahip Sığacık, beyaz ağırlıklı bir köy. Birkaç kilometre ötede
Akkum plajı ve Teos Antik kenti var. Kanuni Sultan Süleyman zamanında
yapılmış kalesi ve Doğanbey-Gerenalanı mevkiindeki Karaköse Harabeleri
en ilgi çeken yerleri. Surların önemli bir kısmı ayakta. Sığacık’tan bir
küçük tekneye binip, çevredeki koylarda denize girebilir, kendinizi
şımartabilirsiniz.
KULA
Manisa’nın Kula ilçesi, Türk Evi olarak adlandırılan, Osmanlı
mimarisinin özelliklerini taşıyan, 18. ve 19. yüzyıl yapısı evleriyle
ünlü. Divlit Yanardağı bölgenin dikkat çeken bir diğer parçası. Daha dün
sönmüş izlenimi veren volkan konileri, Türkiye’nin en önemli ve en genç
oluşumları. Bu alanda 68’den fazla genç volkan konisi var. Kula
Volkanizması’nın en genç oluşumu, terk edilmiş olan Çakallar Köyü’nün
bulunduğu tepenin yamacı. Burada bir cüruf ocağında çalışmalar
sırasında, l0-12 bin yıl öncesine ait ayak izleri bulunmuş. 1969’da
sayısı 200 olarak belirlenen ayak izlerinden bugün ancak 10-12 tanesi
yerinde görülebiliyor.
PRIENE
Aydın’ın Söke ilçesi sınırlarında bulunan, Mykale dağının yamaçlarına
kurulu Priene Antik Kenti, 12 İyon kentinden biri. Dünyada ilk olarak
2500 yıl önce Milet’te uygulanan ızgara şehir planıyla yapılan Priene,
orijinal halini koruyan nadir yerlerden biri. Şehrin koruyucusu olan
Tanrıça Athena’ya adanan tapınak ise Priene’nin en muazzam yapısı.
Şehrin biri batıda diğer ikisi doğuda olmak üzere üç kapısı var. Jüri
üyemiz Faruk Pekin; “Batı Anadolu’nun ızgara kent planıyla ünlü yerleşim
yeri. Özellikle sarnıç, tiyatro, tapınak ve Kilise kalıntıları
görülmeli” diyor. Jüri üyemiz Reyan Tuvi; “Arkeolojide Helenistik çağın
en güzel kentlerinden biri olarak bilinir. Ayrıca Priene, Antik Çağ’ın
yedi bilgesinden birisi sayılan filozof ve hukukçu daha sonraları
Kapadokya bölgesinde karşımıza çıkacak olan Bias’ın çocukluğunu
geçirdiği yer” diyor
MİLETOS
Aydın’ın Didim İlçesi’nde bulunan Miletos Antik Kenti, M.Ö. 6. yüzyılda
Thales’ten itibaren Batı Anadolu kıyılarında, dünya tarihini etkileyecek
şekilde gelişen kentlerin arasında yer alır. Miletos ören yerinde
Anadolu topraklarındaki en büyük amfitiyatroyu görmek mümkün. Tiyatro
gezildikten sonra önündeki Kervansaray, Faustina Hamamı, İlyas Bey
Camii, Bouleuterion, İonik Stoa, Kuzey Agora, Hereon gibi başlıca
yapıtlar görülmeye değer. Bir parçası Berlin’de bulunan Agora binasının
diğer parçası burada teşhir ediliyor. Her gün 08.30-19.00 saatleri arası
ziyarete açık. Giriş 3 lira. Söke’den karayoluyla ulaşabilirsiniz.
Cunda Adası
Adadaki yerleşimin geçmişi bundan 3500 yıl öncesine kadar uzanıyor. Jüri
üyelerimizin ‘huzur destinasyonu’ dediği Cunda, Osmanlı döneminde,
Ortodoks Rumlar için önemli bir dini merkezmiş. Eskiden Rumların
Kokuluada (Moshinos) dedikleri Cunda’nın etrafı çam ve zeytin
ağaçlarıyla dolu. Çataltepe denilen bölgedeki denize sıfır Ayışığı
Manastırı, Taksiyarhis Kilisesi, kendine özgü sokakları ve eski Rum
evleri, evlerin rengarenk kapıları, iskele boyunca sıralanan ünlü
balıkçı lokantaları dikkat çekiyor. Geleneksel sivil taş mimarinin en
seçkin örneklerinin bulunduğu Cunda’daki yapıların bir kısmı butik otel
ve pansiyona dönüştürülmüş. Paparina adlı balığı meşhur.
BODRUM SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ
Çağdaş müzecilikte Avrupa’nın en iyi sekiz müzesi arasında gösteriliyor.
Saint Jean Şövalyeleri’nin 1406-1522 yılları arasında inşa ettiği
Bodrum Kalesi’nin içinde. 1995’te Avrupa Özel Övgü Ödülü aldı. Kayralı
Prenses Salonu, M.S. 7. yüzyıla ait Doğu Roma Batığı, Cam Batığı Salonu,
Tektaş Batığı ve Amphora Sergilemeleri, ziyaretçilerin en çok ilgisini
çeken bölümler arasında. Pazartesi hariç her gün 09.00-19.00 arası
ziyarete açık. Geçen yıl 199 bin 493 kişinin ziyaret ettiği müzeye giriş
ücreti yerli ve yabancı tüm ziyaretçiler için 10 lira. Karyalı Prenses
Salonu ve Cam Batığı Salonu’na giriş için ekstra ücret ödeniyor.